Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Gelişmiş ülkelerin başkentinde yaşıyor olabilirsiniz, geliriniz yüksek olabilir ama sizin ekonominiz yüksek, diğer ekonomiler kötüyse, borç yükü fazlaysa, kendinizi güvende hissedemezsiniz. ‘Benim ülkem, benim şirketim’ diye değil ‘bizim ülkemiz, bizim şirketlerimiz’ diye düşünmeliyiz” dedi. Gençlerin işsizliğine de dikkati çeken ve siyasi istikrarsızlıkların ana nedeninin bu olduğunu ifade eden Davutoğlu, “Gençlerin işsizliğine küresel olarak bir çözüm bulamazsak, şundan emin olun ki o gençler, gelişmiş ülkelere ya göç edecekler ya da mülteci olacaklar iş aramak için” diye konuştu. Women 20 (W20) Türkiye Konferansı’na katılan Davutoğlu, şu mesajları verdi:
100 milyon kadına iş
– “G20 ülkelerinde kadının iş gücüne katılımı yüzde 58, erkeklerinki ise yüzde 86. Arada hala bir fark var, farkın azaltılması taahhütünde bulunduk. 2025 yılına kadar yüzde 25 azaltmaktı. Biz, ekonomilerimiz içerisinde yeni bir güç oluşturmak istiyorsak, olumlu bir teşvik yaratmak istiyorsak, kadınlara bu taahhüdü yerine getirmek durumundayız. Bunu başarırsak, 100 milyondan daha fazla kadını dünyada küresel iş gücü piyasasına dahil etmiş olacağız. Kadının iş gücüne katılımı yüzde 1 artırılırsa, dünyada küresel gayrisafi hasılada 80 milyar dolarlık artış oluyor. Yüzde 10 olursa, bu 800 milyar dolar ki bu, Türkiye’nin gayrisafi yüksek hasılasına eşit.”
Ücret eşitliği önemli
– “Kadının iş gücüne katılım oranı 2004’te yüzde 23.3 iken 2014’te yüzde 30.8’e yükseldi. Bu da yüzde 7’den daha fazla bir artış demek. Benzer bir artış da kadının istihdamı konusunda gerçekleşmiştir. 2004’te yüzde 20.8 ve 2014’te yüzde 27’ye çıkmıştır. Yine yaklaşık yüzde 7’lik bir artış var. Kadınlar, aynı zamanda ekonomik girişimciler ve ekonomik unsurlar olarak da işlev görmeye başladılar. İş gücüne katılım tek başına yetmez. Kadınlar erkeklerden daha az kazanmaktalar. Kadınlar, genelde erkeklerin kazandığının yüzde 77’si kadar kazanıyor. Cinsiyet eşitliği önemlidir ama ücret eşitliği de önemlidir.
Türkiye, 1990-2008 arasında doğum esnasında anne ölümlerini en aza indiren 10 ülkeden biri oldu. Ben annemi 4 yaşındayken kaybettim. Hastaneye yetiştirilememişti. Çünkü dağlık bir köyde yaşıyorduk. Dolayısıyla bu istatistikler çok önemli.”
– “Gençlerin işsizliği çok önemli bir sorun. Siyasi sıkıntıları olan ülkelerde, gençlerin işsizlik oranı çok yüksek. Müreffeh, istikrarlı ekonomi ve siyasi bir yaşam isteniyorsa, gençlere daha fazlafırsat verilmesi gerekiyor. Lübnan’da, Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da, hatta Yunanistan’da,Ukrayna’da, siyasi istikrarsızlık olan ülkelerin büyük bir kısmında, en önemli, çarpıcı gösterge, gençlerin işsizlik oranları. Birlikte çalışalım ve gençlerin işsizlik oranlarını azaltalım, sadece kendi ülkelerimizde değil, küresel olarak azaltalım. Gençlerin işsizliğine küresel olarak bir çözüm bulamazsak, şundan emin olun ki o gençler, gelişmiş ülkelere ya göç edecekler ya da mülteci olacaklar iş aramak için. G20’nin bazı bakanları bana ‘Avrupa’ya göçü nasıl engelleriz?’ diye sordu. Etrafınızdaki siyasi krizleri sona erdirin, o insanlara yardım edin ki o insanlar Avrupa’ya geleceğine kendi ülkelerinde kalsınlar.”
Ben değil, biz…
– “Mikro tabanlı bir simülasyon analizine göre tam zamanlı işlere kadının katılımı yüzde 6 arttı. Bunu yüzde 20’lerin üzerine çıkarırsak, hane halkı gelirinin de yüzde 7 artacağını görüyoruz. Yani buradan şunu anlıyoruz, refah kadınların o şefkatli ellerinden gelen bir şey. İnsanlık için daha iyi bir gelecek istiyorsak kadını destekleyecek ve eşitsizliği ortadan kaldıracak her türlü adımı atmalıyız. KOBİ’ler bildiğiniz gibi üst düzey geliri olan firmalar ile geliri çok az olan firmalar arasında bir köprüdür. Burada kadının katılımı da çok önemlidir. KOBİ çalışmalarımızda şunu gördük ki KOBİ’ler artık daha fazla kadınların yönetiminde. Bu da kadının ekonomik hayata katılımı için çok iyi bir fırsat.”
– “Küresel bir köyde yaşıyoruz. Hiç kimse, kendisini güvende hissedemez. Gelişmiş ülkelerin başkentinde yaşıyor olabilirsiniz, geliriniz yüksek olabilir ama sizin ekonominiz yüksek, diğer ekonomiler kötüyse, borç yükü fazlaysa, kendinizi güvende hissedemezsiniz. Sadece New York’ta bazı Afrikalı ülkelerden çok daha fazla elektrik tüketimi var. Siz, bu boşluğu, farkı ortadan kaldıramazsanız, dünyaya barış getiremezsiniz. Biz, sadece egosantrik bir şekilde, kendimizi düşünerek yürütemeyiz işleri. ‘Ben, benim ülkem ve şirketim’ bu anlayış olmaz. ‘Bizim ülkemiz, bizim dünyamız, bizim şirketlerimiz, bizim geleceğimiz, bizim ortak kaderimiz’ böyle düşünmeliyiz.”
IMF Başkanı James Bond örneği verdi
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, kadınların ekonomiye katılımının eşitsizliği ve yoksulluğu azalttığını belirterek, ekonomide kadınların daha fazla olduğu ülkelere bunun rahatlıkla görülebileceğini söyledi.
Lagarde, W20 Türkiye Konferansı’nda yaptığı konuşmada, IMF’nin bu zamana kadar kadınlara fazla yoğunlaşmadığını, bu konuda kurum olarak bazı değişimler yaşadıklarını anlattı.
James Bond serisinden bir filmin “Dünya yetmez” adıyla çekildiğini hatırlatan Lagarde, kendisinin bunu “Kelimeler yetmez” olarak değiştirdiğini, sözlerden ziyade uygulamaların daha önemli olduğunu dile getirdi. Lagarde, uygulama noktasında ilk kilit politikanın eğitim olduğuna işaret ederek, kadınların toplum içerisinde güçlenmesinin yolunun eğitimden geçtiğini belirtti. Lagarde, kadınların birlikte hareket etmesinin öneminin de altını çizerek, kadınlara birliktelik çağrısı yaptı. İnsanların “Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır” dediğini, ancak “Her başarılı kadının arkasında bir stresli adamın” olduğunu söyleyen Lagarde, “Kadın da erkek de olsak birbirimizi başarılarımız için destekleyebiliriz” dedi.
‘Türkiye sığınmacılara 6 milyar $ harcadı’
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Genel Sekreteri Angel Gurria, ekonomik kalkınma ve büyüme açısından kadınların, yeteneklerinden, becerilerinden bir değer olarak gereği kadar yararlanılmadığını ifade etti.
Kadınların iş gücüne katılımının hem güçlü, hem de akılda kalıcı şekilde artırmanın önemini anlatan Gurria, sığınmacılar konusuna da değinerek, “Türkiye, tüm batı devletlerinden önce kapılarını milyonlarca kişiye açtı ve bu insanlar için bugüne kadar 6 milyar doları aşan bir harcama yaptı. Türkiye, hayatları pahasına mücadele etmek zorunda kalan, aralarında bir çok kadının da bulunduğu bu insanlara, onurlu bir yardım eli uzattı” dedi.