1. Güçlü bir sermayeniz olsun!
İşletmenizin emniyet supabı her zaman özsermayeniz olacaktır. Sadece krediyle büyüme, krediyle fonlanma sizi dışarı bağımlı hale getirir. Kredi kanallarınız aktif olsun, kredibiliteniz yüksek olsun. Ancak, tek kaynağınız kredi olmasın. Unutmayın ki; güçlü sermaye sizi Basel II, Basel III, vb. gelişmelerle gündeme gelen yeni kredibilite ölçümlerinde de avantajlı hale getirecektir.
2. Kazandığınız para birimi ile makul bir kaldıraç oranı ile borçlanın!
İhracat kalemi olmayan, döviz geliri olmayan bir kurum, döviz borcundan çekinmelidir. Bu durum faaliyet alanı itibarıyla zaruri bir durum ise, kur riskinizi çok yakından takip edin ve ölçün! Stres testlerini periyodik olarak yapın ve sonuçlarını karar alma süreçlerinizde mutlaka göz önünde bulundurun. Unutmayın ki; ekonomi deniz gibidir, sessiz sedasız bir çarşaf görünümünden, gemileri yutan korkunç dalgalara geçiş yapması kimseyi şaşırtmaz! Bu denizde seyretmek isteyen her gemi denizin her durumuna hazırlıklı olmalıdır.
3. Güçlü bir organizasyona sahip olun.
Uzun süreyle çalışabileceğiniz nitelikli personeliniz olsun. Zor dönemde “nasılsa çıkarırım!” düşüncesinden tamamen uzak, yeterli ve efektif nitelik ve nicelikte bir istihdam anlayışına sahip olun. “Giden personel, giden bilgi” demektir, bu sizi belirli bir vadede zafiyete uğratacak, istenmemesi gereken bir durumdur. Sahip olacağınız organizasyonun içinde risk yönetimi, iç denetim ve iç kontrol fonksiyonlarına mutlaka yer verin! Unutmayın ki; buzdağının su altındaki kısmını görmenizi sağlamayan bir organizasyonla yola başlamanız ve devam etmeniz sizi er ya da geç Titanic’le aynı akıbete maruz bırakır!
4. Dahil olduğunuz sektördeki tüm hareketlere ve tüm rakamlara detaylarıyla hakim olun.
Tam zamanlı işi bu takibi yapmak olan kadro/personel istihdam edin. Satmadığınız ürünün bile pazarından, satış rakamlarından haberdar olun. Unutmayın ki; aynı sektörde dolaşan paranın sürekli sizin tarafa akacağının bir garantisi yok. Bu sebeple, ya parayı kendinize yönlendirmelisiniz ya da paranın aktığı yönde olmalısınız! Bunların her ikisi de güç ve farkındalık gerektirir!
5. Makroekonomiye hakim olun!
Makroekonomik göstergeleri yakından takip edin, değerlendirin! Kurumunuzla, içinde olduğunuz ve ilgilendiğiniz pazarlarla, faaliyet alanınızla ilgili rakamlarla pozitif ya da negatif korelasyon içinde olanları özel olarak değerlendirin!. Unutmayın ki; yol taş da olsa, diken de olsa durumun farkındaysanız aşmak mümkündür. Problem, yol taş ve dikenken asfaltta gideceğinizi zannediyor olmaktır.
6. İnsan Kaynakları biriminizin ilk anahtar performans göstergesi (KPI) “iç müşteri memnuniyeti” olsun!
İK departmanını, personele düşman değil, onları yakından takip eden, gelişmelerini ve kuruma katkılarını artırmaya teşvik edici bir çizgide konumlandırın. Bu durumu anket, vb. metodla (gerekirse danışmanlık alarak) bizzat ölçün. Unutumayın ki; kalifiye personel kurum aidiyetinin fazla olduğu kurumları tercih edecektir. Kurum aidiyeti yüksek, personel sirkülasyonu düşük kuruluşlarda ilk ödüllendirilmesi gereken birim İK birimidir.
7. Güvenin ama mutlaka kontrol edin!
Her seviyedeki personele ve işe uygulanan bir iç kontrol süreciniz olsun. Güvendiğiniz insanlarla çalışın ama bu sizi kontrol etmekten kesinlikle alıkoymamalı. Unutmayın ki; konjonktürel gelişimler zaman zaman kontrolsüzlük ortamını bazı çalışanlar için fırsat ortamı olarak algılatabilir. Geminizin su almadığını bilerek yola devam etmelisiniz!
8. Rakamlarla dost olun!
Kurumunuzun tüm faaliyetlerini rakamlarla takip edin. Rakamlara pozitif yansıyan durumları teşvik edin, negatif yansıyanları düzeltin! Her şeyi ölçün! Unutmayın ki; ölçemediklerinizi yönetemezsiniz!
9. Risklerinizi iyi yönetin!
Sadece maruz kaldığınız değil maruz kalma potansiyelinizin olduğu tüm risklerin farkında olun, ölçün, yönetin! Risk iştahınızı belirleyin, geminizin rotasını bu yönde belirleyin. Unutmayın ki; rotası yanlış gemiler ya kaybolurlar, ya da hedeflemedikleri sahillere varırlar!
10. Bildiğinizin işi yapın ve uzmanlaşın!
Girişimcilik, hakim olunan bir sahada hayata geçirilirse sonuçlar daha başarılı olacaktır. Her işi değil sadece bildiğiniz ve iyi yaptığınızdan emin olduğunuz işi yapın! “Her işi yaparım” diyenler “hiçbirşey yapamam” diyenler kadar saygı görürler! Unutmayın ki; her yükü taşımaya kalkan gemiler, aşırı yükten batarlar!