Kurumlaşma Yolunda Yolsuzlukla Mücadele ve Hile Denetimiİnsanlık tarihinde rüşvetin ilk yazılı belgesinin M.Ö.4000 yılına ait olduğunu biliyor musunuz? Peki şirketlerimizi hileden ve yolsuzluktan nasıl arındırabiliriz? Yasal düzenlemeler ile ne tür riskler bizi bekliyor? Ali Rıza Değer'in, her işletmecinin okuması gereken makalesi..
Kobiler Hit: 991 /
Yorum: 0 /
31 Aralık 2012
15:04
-A +A
01.Temmuz.2012 tarihi itibarıyla ilgili yönetmelikler yayınlandıktan sonra, yürürlüğe girecek olan 6102-6103 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu ile Türkiye Kamu Gözetim Kurumu nezdinde, uluslararası bir niteliğe kavuşturulmak istenen Türk Ticaret Hayatında... 2000li yılların başından itibaren, dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan önderliğinde iş dünyasının gündemine gelmeye başlayan, Küresel İlkeler Sözleşmesi (Tüm ülkelerde ortak bir kalkınma kültürünü temel alan, sürdürülebilir gelişmeyi ve uygulamaları özel paydaşlarıyla destekleyen, Dünyanın en büyük gönüllü ve kurumsal vatandaşlık platformu) ile Kurumsal Sosyal Sorumluluk (Mecazi bir yaklaşımla, devlete ödenen verginin yanında halka ödenmesi gereken kutsal vergi) ve Sürdürülebilir Kalkınma (Bugünün ihtiyaçlarının, gelecek nesillerin kaynaklarını tehlikeye atmadan karşılama), aradan geçen 10 yılı aşkın süre zarfında büyük şirketlerin yanında, özellikle ülkemizde çeşitli teşviklerle desteklenen Kurumlaşma (Yani... Kişilerden bağımsız olarak, örgütsel bir yapı içinde, o kurumun hedefleriyle ilgili... gereken kuralları, standartları, yöntemleri belirledikten sonra... bu özel kuralları, sektörün ve toplumun genel kuralları ile desteklemek... Ve de belirlenen tüm kurallara sadık kalarak, harekete geçmek) yolundaki Kobiler açısından da, günden güne önemini arttırmaya devam etmekte!.. Bilindiği üzere 4 ana başlık (İnsan Haklarına Saygı... Cinsel Ayırımcılık Yapmadan Çalışma Standartlarının İyileştirilmesi ve Örgütlenme Özgürlüğü... Doğa ve Çevre Sorunlarını Önleyici Her Türlü Yaklaşıma Destek... Yolsuzluk ve Hile ile Mücadele...) çerçevesinde 10 maddeden oluşan, Küresel İlkeler Sözleşmesi ve Kurumsal Sosyal Sorumluluk; paranın nasıl harcandığı ile değil, nasıl kazanıldığı ile ilgilenmekte... Bu açıdan baktığımızda; şirketleri, çalışanları, hissedarları, tedarikçileri, müşterileri ve tüketicileri ile birlikte, özellikle üretim ve hizmet projelerine destek veren kamu kurumlarını, yerel yönetimleri, sivil toplum kuruluşlarını, üniversiteleri, sendikaları, finansal pazarları ve medyayı, sosyal paydaşlar olarak niteleyen kurumsal sosyal sorumlulukta, Para söz konusu olunca, alın terine ve vergilendirilmiş kazança daima saygı duyarak, yolsuzluk ve hilenin de gündeme gelmemesi düşünülemez!..
(İnsanlık tarihinde rüşvetin ilk yazılı belgesinin M.Ö.4000 yılına ait olduğunu biliyor musunuz?
Aslında Nakit Para Dolaşımı devre dışı kalmadıkça, tüm harcamalar da Bankalar ve Kartlar devreye girmedikçe, yolsuzlukların önüne geçmek, hayalden öteye geçmiyor ama... Neyse!.. Her şirkete uyan standart bazı uyarlamalar olmasına rağmen, hile yöntemleri genellikle kurumlara ve ortamlara göre değişiklikler gösterir. Hemen hemen hepsi kendilerine göre haklı ve çok önemli ihtiyaçlar nedeniyle, küçük küçük başlar ve büyüdükçe Hile Yönetimi için ortak menfaatçiler işin içine dahil edilerek, sorumluluk ve ceza süreçleri paylaştırılmaya çalışılır. İş büyüdükçe şantaj ve tehdit de devreye girebilir. Tahammül sınırlarında kontrol ve denetleme devreye girmezse veya geç girerse işletmelerin kayıpları, altından kalkılamayacak boyutlara ulaşabilir. Bağımsız Deneticiler ve Bağımsız Denetleme Şirketleri yaptıkları finansal analizler ile hizmet girdi ve çıktıları yanında... hammadde, üretim, stok performanslarıyla bu sorunlara en iyi çözümleri üretme çabasında olmaları yanında, bu konuda ülkemizde yeni yeni gündeme gelmeye başlayan Hile Denetim Şirketleri de yararlı çalışmalar yapacaktır, diye düşünüyorum. Ancak tüm denetim ve kontrolları (Şirket ve CEO isimlerine girmek istemiyorum ama, ABD deki Şirket Çöküşleri ile başlayan 2009 ekonomik krizini dikkate alırsanız) dış kaynaklardan beklemek de, her zaman doğru çüzümleri getirmiyor. Netice de iş dünyasında sorun ne olursa olsun, konu dönüp dolaşıp aynı faktörde odaklaşıyor. Hangi faktörde? dediğinizi duyar gibiyim. Tabi ki İnsan Faktörü Bu nedenle, aslında İş Sahipleri (Küçük ve Orta Boy İşletmeler, özellikle Aile Şirketleri)miz ile İnsan Kaynakları ve Yönetim Kadrolarımızın da çok iyi bildiği gibi... Eğer çalışanlarınızdan ve yöneticilerinizden biri veya birkaçı;
Aman dikkat, vakit çok geç olabilir!..
Bunların önüne geçmek içinse...
Ayrıca; güvenlik kameraları, telefon kayıtları ve mail kontol sistemleride etkili yöntemlerdir.
İşe bugün şirketinize bir alıcı gözüyle bakmak kaydıyla bir bakın bakalım neler göreceksiniz?
Yorum Yap
Henüz yorum yapılmadı,
Facebook Yorumları
Benzer Haberler
|