KOBİ Nedir?

Bir ekonominin gerçek dinamosu nedir diye sorulduğunda buna verilecek yanıt "KOBİ"ler olacaktır.

Haberler Hit: 11780 / Yorum: 0 / 8 Kasım 2013 15:25
KOBİ Nedir?
-A +A

Buna rağmen "KOBİ nedir?" diye sorulduğunda ise ortaya net bir yanıt çıkmamaktadır. "Küçük ve orta boy işletme" ana tanımı içinde, KOBİ´lere değişik ülkeler, hatta aynı ülke içindeki farklı birimler farklı farklı özellikler yüklemektedirler. Bu nedenle çoğu zaman tanımlamada karışıklık yaşanmaktadır.

Bunda temel etken, tanımlamada kullanılan ölçütlerin değişik olmasında yatmakta elbette. Tanımlamada genel olarak 3 ölçüt öne çıkmaktadır: 

 

  • Firmanın çalıştırdığı personel ya da işçi sayısı, 
  • Bilanço değerleri
  • Bağımsızlık
Bağımsızlık ölçütünden kasıt, bir firmanın sermayesi ve hissesinin %25 ten fazlasının bir büyük sermaye grubuna ait olmamasıdır. Yani, ancak hisse payı içinde büyük sermayenin payı %25´ten az olan firmalar KOBİ kategorisine girebilirler. 

 

Ölçütlerdeki farklılık, değişik sektörlerde ve faaliyet alanlarında bile görülmektedir. Örneğin bilişim sektöründe faaliyet gösteren bir işletmenin KOBİ olması için 50 ya da daha az bilgisayar sahibi olması gibi bir eğilim söz konusudur. Burada görüldüğü gibi temel ölçüt, üretim aracının yani bilgisayar sayısının tanımda kullanılmış olması. 

Yine aynı şekilde, imalat sanayinde ise çalışan sayısı devreye girmekte fakat ölçütler aynı olmasına rağmen sonuç değişmektedir. Dış Ticaret Müsteşarlığı imalat sektöründe KOBİ olabilmenin üst sınırını 200 işçi olarak verirken, Hazine Müsteşarlığı ise bu sınırı 250´ye çıkarmaktadır! Bu durum bir çok uzman ve ekonomi yazarı tarafından ortak KOBİ tanımı yaratmada büyük bir sorun olarak kabul edilmekte, hatta istihdamda üst sınırın 250 çalışan olmasını bile büyük bir yanlışlık olarak ifade etmekteler.

Ayrıca KOBİ denildiğinde tek parça ve bir bütün olarak ifade edilen bir üretim biriminin olmaması da tanımı daha da zorlaştırmaktadır. Çünkü KOBİ kapsamı içine 3 farklı birim girmektedir. Bunlar;

 

  • mikro ölçekli işletmeler, 
  • küçük ölçekli işletmeler, 
  • orta ölçekli işletmeler
olarak sınıflandırılmaktadır. Kendiliğinden bölünen canlı hücreler gibi, KOBİ bünyesi içinde oluşan bu sınıflamalar, tanımlama yapmayı daha da zorlaştırmaktadır. Bununla birlikte  yapılan ayrımlar arasındaki sınırların ne olduğu (Örneğin mikro işletme ile küçük işletme arasındaki istihdam, ciro, hisse payı vs. ölçütleriyle oluşan sınırın ne olacağı gibi) konusunda oluşan ayrılık ve ihtilaflar daha da çeşitlenmektedir.

 

Örneğin bu durum, AB-Türkiye çerçevesinden bakıldığında daha net anlaşılabilir. Avrupa Birliği mikro işletmeler için yıllık ciro sınırını 2 milyon euro olarak kabul ederken, Türkiye´de Devlet İstatistik Enstitüsü rakamlarıyla bu sınır 1 milyon euro olarak belirtmekte. 

Benzer şekilde Avrupa Birliği, orta ölçekli işletme olma ölçütünü, yıllık cirosu 40 milyon euro´nun altında kalan işletmeler olarak belirlerken, Türkiye´de DİE ölçütlerine göre bu rakam 25 milyon euro olarak gösterilmektedir. (Küçük işletmeler için de aynı durum mevcuttur, AB 10 milyon euro´nun, Türkiye ise 5 milyon euro´nun altında yıllık ciro yapanları küçük işletme olarak kabul etmektedirler.)

Görüldüğü gibi, net bir KOBİ tanımı yapmak oldukça güç ve karmaşık. Birbiriyle kimi yerde uyuşan kimi yerde çelişen rakamlar, değişik kuruluşların, dernek ve odaların kullandıkları ölçütlerin farklılığı, tanımlamayı yapan kuruluşların benzer kurumlar olmasına rağmen bambaşka sonuçlara ulaşmasına ve tanımlamada bir standarda ya da net yanıta ulaşmalarına engel olmaktadır.

Durumu, rakamlardan bağımsız düşünerek, hatta rakamları yadsıyarak, biraz sübjektif olarak, yani düşünsel ve bir iç bakışıyla değerlendirirsek çok daha net bir KOBİ tanımına kavuşabiliriz. Bizce şöyle ki;

  • Kısıtlı sermaye ve pazarlama olanaklarına rağmen, kendi çabasıyla ayakta duran, bu çabayla gerek kendi ülkesinin gerekse diğer ülkelerin piyasalarına mal ve hizmet üretip sunan,
  • O ülkede oluşabilecek herhangi bir ekonomik buhranda, ülkenin geniş kesimleri, yani işçi, memur, çalışanlarla birlikte yoğun olarak olumsuz etkilenen,
  • Büyük işletme ve firmalar, ekonomik sistemde oluşan bunalımlar sonucu yatırımlarını rahatlıkla transfer edip, siyasi sorunu ve ekonomik problemi olmayan ülkelere ve pazarlara kaydırabilirken, ekonomik olumsuzluğu finans darlığı, sermaye azlığı, kısıtlı kapasite ve pazar daralması nedeniyle olanca şiddetiyle hisseden,
  • Bunun sonucu ağır yaralar alabilen, iflas kelimesiyle yaşayan ama buna rağmen yine de üreten,
  • Ekonomik gelişme ve büyüme dönemlerinde ise sınırsız başarı hikayeleri yaratan,
  • Toplam ve oransal olarak o ülke için büyük işletmelerden çok daha fazla katma değer yaratabilen

tüm ticari, sınai ve hizmet işletmeleri birer KOBİ´dir diyebiliriz.

Ülkemizde artık KOBİ destekleri oldukça tatminkar büyüklüklere ulaştığı için, KOSGEB, TEYDEB, Kalkınma Ajansları vb. pek çok kurum ile muhatap olunmaktadır. Bunlar büyük ölçüde KOSGEB'in tanımını benimsemektedir. 

KOSGEB ise, her yıl doldurulması gereken KOBİ Beyannamesi ile işletmenin KOBİ olduğunu onaylamakta ve tüm destek işlemlerini bu adımın ardından yürütmektedir.

Son dönemde, büyüklük ve bağımsızlık dışında farklı ölçütler de KOBI tanımına dahil olmuştur. Örneğin önceden ithalatçı firmalar KOBİ sayılmazken, KOBİ tanımında üretim şartı da aranmakta iken, bu durum değişmiş ve bu tarz ticari işletmeler de KOBİ olarak tanınmıştır. 
 

Bilindiği üzere yıllık 250'den az çalışanı olan, yıllık cirosu veya bilanço büyüklüğü 25 milyon TL'den az olan ve KOBİ olmayan şirketlere bağlı olmayan işletmeler KOBİ olarak tanımlanıyordu.
Daha çok şirketin KOBİ olarak kabul edilmesi ve böylece devlet desteklerinden yararlanması amacı ile bir düzenleme yapıldı ve 4 Kasım 2012 tarihinde yürürlüğe girdi.

Buna göre önceden 25milyon TL olan mali büyüklük sınırı 40milyon TL olarak değişti. Yani yıllık net satış geliri ya da bilanço toplamı 40milyon TL'den az olan işletmeler orta büyüklükte işletme sayılarak KOBİ olmanın ilk şartını yerine getirmiş oluyor. 

İkinci olarak ise; bir işletmenin tek başına veya bağlı işletmeleriyle birlikte hâkim etki yaratmayacak şekilde, başka bir işletmenin oy hakları veya sermayesinin %25 ve fazlasına ve %50'si  ve daha azına sahip olması, yahut kendisinin oy hakları veya sermayesinin %25 ve fazlasına ve %50'si ve daha azına başka bir işletmenin hakim etki yaratmayacak şekilde sahip olması durumunda bunlar ortak işletme sayılırken KOBİ’lerin girişim sermayesi ve iş meleklerinden daha fazla yararlanabilmesi amacıyla kamu yatırım şirketleri, girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ve bazı gerçek kişiler bu kapsam dışında tutuluyor.

Bu düzenleme ile Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler anlamına gelen KOBİ tanımının alt tanımları olan küçük ve orta büyüklükte işletme tanımları da şu şekilde değişti;

  • 10 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 1 milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler mikro işletme olarak tanımlanırken; mikro üst sınırı olan 1 milyon TL limiti mikro işletme lehine olması amacıyla değiştirilmemiştir.
  • 50 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 8 milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler ise küçük işletme olarak tanımlanmış olup; yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosu 5 milyondan TL’den 8 milyon TL’ye çıkarılmıştır.
  • 250 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 40 milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler orta büyüklükteki işletmeler olarak tanımlanmış olup; yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosu 25 milyon TL’den 40 milyon TL’ye çıkarılmıştır.
Not: Yönetmeliğin yayınlandığı Resmi Gazetenin sayısı 28457

Facebook'ta paylaş butonu
Print
Yorum Yap
Yorumunuz
1000

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Facebook Yorumları